Psikolog mu? Psikiyatrist mi? Psikolog ve Psikiyatrist Arasındaki Fark
Sign Up to our social questions and Answers Engine to ask questions, answer people’s questions, and connect with other people.
Lost your password? Please enter your email address. You will receive a link and will create a new password via email.
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Please briefly explain why you feel this user should be reported.
Psikiyatristler; tıp fakültesi mezuniyetlerinin ardından 4 yıllık psikiyatri uzmanlığını tamamlamış, ruhsal hastalıkların fizyolojik temellerine odaklanan ve reçete yazma yetkisine sahip hekimlerdir. Psikologlar ise üniversitelerin Fen- Edebiyat fakültelerinde 4 yıllık “Psikoloji” eğitimini tamamlamış, kişilerde var olan sağlıksız duygu, düşünce ve davranışların altında yatan nedenleri konuşarak çözümlemek üzere çalışan ruh sağlığı uzmanlarıdır. Dört yıllık lisans eğitimlerinin üzerine klinik psikoloji alanında 2 yıllık yüksek lisans eğitimini tamamlayan psikologlar “Klinik Psikolog” ünvanını alırlar ve psikoterapi uygulama yetkinliğini kazanırlar.
Her iki meslek grubunun da odak noktası insanların duygu, düşünce ve davranışlarını anlamlandırmak olsa da, psikologlar ve psikiyatristler aldıkları eğitim ve ruhsal problemlere uyguladıkları yaklaşım noktasında birbirlerinden ayrılırlar.
Psikologların odak noktası davranışlardır. Örneğin; kendinizde depresyon belirtileri olduğunu düşünüyor ve yataktan kalkmakta bile zorlanıyorsanız psikoloğunuz bu duruma neden olabilecek uyku, yemek düzeni gibi davranışsal alışkanlıklarınızı öğrenir, altta yatan negatif duygu ve düşünceleri açığa çıkartarak sizde farkındalık oluşturmaya çalışır.
Psikiyatristler ise tıp eğitimlerinin ışığında psikolojik hastalıklara neden olabilecek biyolojik ve nörokimyasal etkenlere odaklanırlar. Örneğin, yaşadığınız depresyon belirtileriyle ilgili bir psikiyatrist ile görüştüğünüzde, psikiyatristiniz “depresyon” tanısı koymadan önce bu belirtilere neden olabilecek vitamin eksikliği, tiroid problemi gibi altta yatan farklı sağlık sorunları olup olmadığını öğrenir. Altta yatan farklı bir neden bulunmadığı takdirde teşhis koyar ve genellikle ilaç tedavisine yönlendirirler.
Uygun tedavi yöntemleri uygulanmadığı takdirde yaşamı tehdit edebilecek bipolar bozukluk, şizofreni ya da klinik depresyonun ağır formlarında ilaç tedavisi ve psikolojik desteğin birlikte uygulanması genellikle en çok tercih edilen yöntemlerdendir. Ancak fobiler, öz güven problemleri, öfke kontrolü gibi süreçlerde en etkili olan yöntemler, kişinin bu sorunları yaşamasına neden olan motivasyonları fark etmesi ve psikolojik destek sürecinde öğrendiği yöntemleri içselleştirmesi olacaktır.
Eğer psikolojik desteğe ihtiyacınız olduğunu düşünüyor ama kiminle görüşmeniz gerektiğine bir türlü karar veremiyorsanız “doğru kişi” endişesini bir tarafa bırakıp yalnızca bu yönde bir adım atmaya odaklanın. Hem psikologlar hem de psikiyatristler karşılıklı güven ve gizlilik prensibiyle ruh sağlığınızı geri kazanabilmeniz için ellerinden geleni yapan uzmanlardır ve ihtiyaçlarınızı anladıktan sonra sizi en doğru şekilde yönlendireceklerdir.